26 Eylül 2009 Cumartesi

my sister's keeper...


sanırım şimdiye kadar amerikan sinemasında hiçbir hikaye böylesine saf işlenmemişti. ya da bana denk gelmedi (ki bu oldukça düşük ihtimal). duygu sömürüsü yok, ağlatmak, içinizde son kalmış bazı duyguları sömürmek adına işlenmiş en ufak bir çaba yok. film baştan sona gerçek hissini içinize işliyor. her anıyla yaşananların içine çekiliyorsunuz. film kanser hastası bir çocuğun hayatını kurtarmak adına "tasarlanmış" bir kardeş daha yapan bir ailenin yaşadıklarını anlatıyor. anlatacak çok şey var ama seyretmeyenler için sürprizinin kaçmaması için kendimi tutuyorum.
film arasına kadar zor dayandığımı itiraf etmeliyim, nefes alamaz hale gelmiştim açıkcası. hatta ikinci yarıda çıksam mı diye düşünmedim değil. artık bırakın gözyaşlarımı tutmayı hıçkırıklarımı bile tutmaktan vazgeçmiştim :.( ve benim gibi salondaki birçok kişi aynı durumdaydı. filmin en büyük başarısı bu kadar kişiyi ağlatmış olması değil, bu kadar kişiyi ağlatırken bunu gerçekten duyguları sömürerek değil, "hissettirerek" yapmış olmasıydı. film boyunca ve hatta filmden günler sonra bile hala o aileden biri gibiyim...hele bir de aynı acıları yaşamış, sevdiğiniz çok sevdiğiniz birisini böyle kaybetmişseniz, o perdede sahneler geçerken, bir anda kendinizi oynarken buluveriyorsunuz...canınız daha çok yanıyor.

oyuncular ayrı ayrı muhteşem, anne rolünde cameron diaz ve kanser hastası rolünde
sofia vassilieva gerçekten başarılılardı. film olduğunu hissettirmeyecek kadar.

my sister's keeper (kız kardeşimin hikayesi) kesinlikle seyredilmesi gereken bir film. sinemalarda oynamıyorsa dvd si mutlaka alınmalı. ama kesinlikle evde tek başına seyredilmemeli...kesinlikle...


* bir köpük balon tutkunu olarak, bahçedeki köpük balonlarla geçirdikleri keyifli dakikalar ayrıca gülümsetmiş ve ağlatmıştır...

4 yorum:

  1. Sinemada seyretmek için çok can attım.Ama denk gelmedi.Umarım dvdsini bulurum

    Okurken çok etkilendim

    YanıtlaSil
  2. inanın sevgili yıldız buraya yazabildiklerim bu filmin bende bıraktıklarının (ve belki de benden götürdüklerinin) çok çok azıdır. dvd sini mutlaka edinin. pişman olmayacaksınız...
    şimdiden iyi seyirler...

    YanıtlaSil
  3. bende kitabını okuyorum.kitapta aynı zamanda kanserli kız diyaliz hastası ve kardeşinden böbrek alınması gerekiyor.eşimde diyaliz hastası olduğu için aynen senin söylediğin ve hissettiğin gibi bizde çok şeyler bulucaz bu filmde.ama ne yazıkkı sinemada izleyemedim.dvd'sini bekliyorum.her indiğimde bakıyorum ama çıkmadı henüz.
    bu arada yeni buldum bloğunuzu çok iyi seçimler var.tebrikler.

    YanıtlaSil
  4. teşekkür ederim. bloğunda biraz gezindikten sonra okudum bu yorumunu ve son cümlenden sonra farkında olmadan mırıldandım; "seçimlerimiz"...kendimiz yaptığımızda sanırım daha katlanılır mı oluyor? yaratandan geldiğindeyse karşımıza çıkanlar, kimi zaman isyankar olabiliyoruz galiba...
    umarım sabrın hiç taşmaz, umarım gücün hiç tükenmez.
    insan kendi başına gelince vazgeçmesi daha kolay olabiliyor ama sevdiği söz konusu olunca daha güçlü oluyor. duamdır ki eşin en kısa zamanda şifa bulur, sihirli ellerinle...

    YanıtlaSil